26 Nisan 2010 Pazartesi
22 Nisan 2010 Perşembe
Ne düşünürsün be çocuk kara kara...
21 Nisan 2010 Çarşamba
Kalaycı Halit Nihat Usta
Kalayciiiyyeeeee.... Çocukluğum bu sesi sık sık duyarak geçti. Annem'in telaşlı koşturmacası elleri dolu halde bir triportörün yanında son buluyordu. Bir iki gün sonra yine aynı ses... Elleri boş triportörün yanına giden annem pırıl pırıl parlayan kaplarla geri dönüyordu. Şimdi çok uzak bir enstantane.
Tire'de kalaycı Halit Nihat ustayı işinin başında görünce bünye mutlulukla doldu. Geçmiş'e gitti.
20 Nisan 2010 Salı
İhtiyar Delikanlılar / Old Boys
Fotoğraf çekmek ne kadar zevkli ise ortaya çıkan güzel bir kareyi tekrar tekrar izlemek ve o ana gitmek de en az o kadar zevkli.
Birgi sokaklarını elimizde makineler keşfederken karşımıza bir çift çıktı. Sıcak yaz gününün bunaltısından uzak evlerinin gölgesinde akşamüstünün serinliğinin tadını çıkaran yaşlı bir çift. Teyze pek bi çekingendi.. yüzünü kapatarak poz vermeme isteğini açıkça dile getirirken amca duruşunu pozunu hiç bozmadan bekledi.
O an gözüm yanındaki motosiklete ve ona takıldı. Bu ihtiyar delikanlı mı sürüyordu bunu. Tire'nin ve Ödemiş'in dört bir yanındaki bu motosiklet.. eski en az sahibi kadar ihtiyar bir delikanlı. Bana da ikisini ölümsüzleştirmek kaldı. Teyze şansını kaybetmişti =)
Birgi'nin dar sokakları..
SARI - 4
Sarı serisi yalnızca etrafta gördüğüm sarı nesneleri görüntülemekten ibaret değildi. En azından kafamdaki fikir bu şekildeydi.
Bu fotoğraf aslında serideki bu fikre en uygun kare. "Ekmek Teknesi" ...
Fotoğraftaki sarı öğeler sahipleri için para kazanmak anlamına geliyordu.
Ve ikisi de kadrajıma aynı anda giriyordu..
19 Nisan 2010 Pazartesi
Şampuan köpüğü tadında Bayındır çocukları
Bayındırlı iki küçük kardeş... Belli ki canları sokakta oynamak istiyor ama çıkamamışlar. Belki öğlen sıcağıdır beyninize güneş geçer diye salmadı anneleri. Belki de çok yaramazdır bu ufaklıklar vukuatları vardır =)
Ama onlar bulmuşlar evde eğlenmenin yolunu. Anahtar deliğini ya da kıvrılmış tellerden yaptığımız şampuan köpükleri.. Şimdi onun bile hazırını yapmışlar.
Keşkek Dansı
Keşkek ismini Bayındır'a gidene kadar duymamıştım. Belki etle aram olmadığından dikkatimi çekmemişti. Görüntüsünü gördükten sonra da hiç mi hiç yemem bundan sonra =)
Ama hoşuma giden yapılışı oldu.. Kazanın etrafında yoruldukça el değiştiren hoplaya zıplaya dönen adamlar. Öyle hızlılar ki kazanı görüntülemek tek başına mümkün değil.
Ben de hiç unutmayacağım bu danstan bi an yakaladım..
afiyet olsun .. =)
Sıcak İnsanlar
Sıcacık gülümsemesi ile ege insanı... Bayındır'ın huzur dolu güzel sokaklarını gezerken karşımıza çıkan, kocaman fotoğraf makinelerimizden korkmadan bize poz veren, hatta fotoğraflamamızı kendi isteyen insanlar.
Çivit mavi penceresinden bakıyordu ege güneşi yüzüne vururken. O sordu, biz cevapladık. Hiç. sıkılmadık. O da sıkılmadı poz vermekten.
selamlar olsun Bayındır'a..
18 Nisan 2010 Pazar
17 Nisan 2010 Cumartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)